Ahmet ÜNVER

Tarih: 28.11.2025 08:01

DUYGUSUZ ve BENCİL bir NESİL Geliyor!

Facebook Twitter Linked-in

Öncelikle ve özellikle, Geleceğe Işık tutan Öğretmenlerimizin, 24 Kasım Öğretmenler gününü kutlarım. Ahirete irtihal edenlere Rahmet, emekli olanlara sağlık – sıhhat – afiyet ve görevi başındaki tüm öğretmenlerimize de, Başarılar dilerim.


Şehitler için gözyaşı dökerken kendi ana babasını anlamayan, başkalarının çocukları için ağlamaya anlam veremeyen, yanı başımızdaki savaşlar ve acı çeken çocuklar, ölen on binlerce insanı hiç umursamayan; Hayatın gerçeklerinden habersiz, duygusuz ve bencil bir nesil geliyor!
 

Yazılarımızda sürekli olarak, Toplumsal Yozlaşma – Çürüme ve Çözülmeden dem vuruyoruz! Neden Acaba? Yoksa birilerine göre çok mu abartıyoruz?
 

15 Aralık 2017 tarihinde, İzmir ili Ödemiş ilçesi, Kaymakçı Çok Programlı Lisesi Müdürü, Ayhan Kökmen, iki öğrencisi tarafından öldürülür.
 

Olayın araştırılması için Milli Eğitim Bakanlığı, Maarif Müfettişi Doğan Ceylan görevlendirilir.
 

Müfettiş, öyle bir rapor düzenler ki, özellikle tüm anne – babaların okuması ve kendilerine ders çıkarması gerektiği!
 

Peki, Milli Eğitim Bakanlığı Maarif Müfettişinin hazırlamış olduğu raporu sadece Anne – Babalar mı dikkatle almalı ve okumalı?
 

Yap Boza dönen Eğitim sistemine sürekli müdahale eden Siyasiler ve özellikle karar vericiler de, dikkatle okumalı! Masa başında almış oldukları kararların sahada nelere sebebiyet verdiğine, şahit olmaları gerekir!
 

Milli Eğitim Bakanlığının görev ve yetkilerini; Türk milletinin millî, ahlaki, manevî, tarihi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren, ailesini, devletini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan bireylerin yetişmesi için çalışmalar yürüten bir kurum, şeklinde ifade edebiliriz.
 

Eğitim; Bireyin toplum yaşamında yer edinmek için edinilen bilgi, beceri ve anlayışlara, denir.
 

Eğitim; İnsan davranışlarında bilgi, beceri, anlayış, ilgi, tavır, karakter ve önemli sayılan kişilik nitelikleri yönünden belli değişmeler sağlamak amacıyla yürütülen düzenli bir etkileşimdir.
 

Öğretim; Eğitimin okullarda planlı programlı yapılan kısmıdır. Öğretim, belirlenmiş olan müfredatı öğrenmek ve bu aşamadan sonra da uzmanlık kazanmak anlamında kullanılır. Anaokulu ya da ilkokuldan başlayan öğretim süresi üniversiteye kadar devam eder ve bu aşamadan sonra da kişiler istedikleri öğretimi alarak hayata atılıp öğrendikleri bu öğretimleri işlerinde kullanırlar.
 

Eğitim; bireye yaşamış olduğu toplumda kişilik ve şahsiyet kazandırırken, öğretim ise kişinin yaşam boyu çalışacağı bir iş veya meslek edinme aşamasının uzmanlaşmaya kadar varma süreci olarak da, ifade edebiliriz.
 

Peki, Ülke ve toplum olarak; Öğretim boyutuna daha fazla önem vermek suretiyle Eğitim tarafını ıskalıyor olabilir miyiz?
 

Bir Meslek sahibi olmak ve nasıl olursa olsun ÇOK PARA kazanmak, hem özendirilir ve hem de ödüllendirilirken, DOĞRULUK – DÜRÜSTLÜK – AHLAK ve KARAKTER gibi özellikler görmezden mi gelinmektedir?
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —