Son günlerde ülkemizde meydana gelen üzücü ve elem veren olaylar, bu olaylarda hayatını kaybeden insanlar; DENETİM GÖREVİNİ yapması gereken Devletin KURUMLARI ve bu kurumlarda milletin vergileri ile maaş alan EHLİYETSİZ – LİYAKATSİZ ve KİFAYETSİZ MUHTERİS TİPLERİN KAMU KURUMLARINDA İSTİHDAM edilmesinin acı ve bedeli ağır SONUÇLARINA ŞAHİT olmaktayız.
Ehliyet, Liyakat, Adalet, Hakkaniyet ve Nizam, devletin temelidir. Bunlar olmadan devlet, varlığını belki bir dönem fakat ilelebet devam ettiremez.
Adaletin olmadığı toplumlarda, sosyal kaos – kargaşa ve karmaşa hakim olur.
Devletin dini adalet, adaleti olmayan devlet dinsizdir.
Din adına ve hem de Müslüman olduğunu iddia edenler; EHLİYET – LİYAKAT – ADALET ve HAKİKATE mugayir işler ve davranışlar sergilemesine neler demeli?
Peki, Nepotizm nedir?
Nepotizm; Kamu Kurumlarına; akraba ve yakınların işe alınması. Ayrımcılık ve Kayırmacılık içeren işe alımlar. Bir kişinin ehliyet, liyakat, beceri, kabiliyet veya eğitim düzeyine bakılmaksızın KAMU KURUMLARINDA istihdam edilmesi.
Kamu Kurumlarına işe alımlarda, Nepotizm uygulaması, bilinçli bir şeklide yapıldığından toplumda mağdurlar olmaktadır. Böyle bir uygulama ile hem ZULÜM ve hem de VEBAL oluşmaktadır.
Toplumda, ehliyetli ve liyakatli gençler, bilinçli bir şekilde mağdur edilmektedir. Hayata, devlete ve milletine küsmektedir. Peki, birilerinin buna hakkı var mıdır?
VEBAL; Mağduriyete sebebiyet veren etkili ve yetkili makamlarda bulunanları yaktığı gibi nepotizm dolayısı ile işe aldıkları kişileri de yakacaktır.
Toplumsal barış ve huzurun temini için kamu kurumlarına personel alımı; adalet, ehliyet ve liyakat ilkesi ve toplum adına iş yapanların bu konularda daha dikkatli olması gerektiğine şahit oluyoruz.
Ehliyet ve Liyakat, iş yapmaya uygunluk ve yararlılık durumudur. İş başına getirilen yönetici işi ile ilgili bilgi ve kabiliyete sahip olması gerekir.
Ebu Hureyre (ra), İş – EMANET, Ehil olmayana verildiğinde kıyameti bekle, diyor.
Kamu Kurumlarına, İŞ – EMANET, EHİL olmayana verildiğinde KIYAMETİ bekleyeceğiz.
Peki, bu KIYAMET, kim ya da kimlerin KIYAMETİ olmalı?
Peki, Ehliyetsiz – Liyakatsiz – kifayetsiz muhteris ve ÇIKARCI – MENFAATÇİ kripto tipler, Kamu kurumlarında YOL ARKADAŞI olarak seçilirse, daha neyi ve neleri beklemeliyiz?
Her kim adaylar arasında, bilgisi ve hizmeti ile ehil bir kişi varken onu değil de, güç ve iktidar sahiplerine yakın, bilgi ve tecrübe olarak daha aşağı seviyede ve ehil olmayanı göreve getirecek olursa; Allah’a, Peygamberine ve Müminlere ihanet etmiş olur.
Emanet ve Adalet! Emanet ehline verildiği ve adalete riayet edildiği müddetçe toplumda huzur ve barış sağlanmış, ihanet ve haksızlıklar ise huzursuzlukların, kavgaların, servet ve neslin helâk olmasının baş sebepleri arasında yer almıştır.
Adalet, eşitlik ve dengeyi sağlamak demektir. Tabii ki akabinde de toplumsal huzur ve barış.
İnsanların haklarını yiyenler, kendilerini karşıdakilerden üstün, seçkin ve güçlü görerek yapar.
Hakkaniyet ve adaletin olmadığı toplumlarda, toplumsal refah – barış ve huzur ortamı olmaz, sosyal karmaşa – kargaşa ve kaos hakim olacaktır.
Peki, böyle bir duruma sebebiyet veren ve Müslüman olduğunu da iddia edenler, Devlet nizamı, Allah ve Resulüne, ihanet etmiş olur mu?
Kamu kurumlarına, ehliyetsiz – liyakatsiz – kifayetsiz muhteris tipleri, istihdam edilmelerine de aracılık edenler de, İHANET etmiş olur mu?
Hayat, SEÇİM ve TERCİHLER üzerine bina edilmiştir. Neyi seçtiğiniz ve neleri tercih ettiğiniz, SONUÇ ya da BAŞARIYA da etki edecektir.