Rıza CEYLAN

Tarih: 03.11.2025 09:00

FUTBOL HAYATIMIZIN NERESİNDE

Facebook Twitter Linked-in

Bizde futbol, topun değil, duyguların oyunudur…

Sahada 22 kişi koşar ama tribünlerde milyonların kalbi atar. Çünkü o futbol topu, yalnızca filelere değil, hayatımızın tam ortasına çarpar.

Bir gol sevinciyle bütün ülke ayağa kalkar, bir penaltı kaçınca herkes aynı anda iç çeker. İşte o an, işçiyle profesör, memurla öğrenci, zenginle yoksul aynı duyguda buluşur.

Bir gol sevinci, bir halkın ortak nefes alışı, bir yenilgi ertelenmiş umudun ağırlığıdır. Futbolun insanları birleştirdiği tarafı da budur.

Davranış bilimleri der ki;

İnsanlar bastırılmış duygularını sembollerle yaşar. Bizim sembolümüz çoğu zaman o yuvarlak futbol topudur.

Davranış bilimlerinin diliyle futbol, kitlelerin duygusal boşalım alanıdır. Tribünlerde bağıran adamın öfkesi, aslında hayata olan kızgınlığın dışa vurumudur. Hakemin bitiş düdüğüyle kesilip, bir sonraki maça ertelenen…

Futbolun içinde adalet, sabır, dayanışma, yenilgiyi kabullenme gibi insana dair dersler saklıdır. Ama biz çoğu zaman bu dersleri kaçırır, sadece skora odaklanırız. 

Oysa futbolun güzelliği sonuçta değil, oyundadır. 

Goldeki pasın doğruluğunda, kalecinin golü kurtarmak için çabasında, takımın kazanma inancında. Tıpkı hayatta olduğu gibi, sonuç değil, mücadele anlam oluşturur.

Futbolu sadece skor sananlar yanılır…

Asıl mesele, o oyunun içindeki insandır. Adalet duygusudur, mücadele etme isteğidir, yeniden ayağa kalkma cesaretidir.

Belki de futbol, hayatın kendisinin bir yansımasıdır. Kimimiz topa basıp oyunu yavaşlatır, kimimiz koşar ama nereye koştuğunu bilmez. 

Kimi tribünden bağırır, kimi sahada ter döker. 

Oysa asıl mesele; kazananın kim olduğu değil, oyunu nasıl oynadığımızdır. Çünkü hayat da futbol gibi…

Ne kadar paylaştığın, ne kadar emek verdiğin ve en önemlisi, insanlığa ne kattığınla anlamlıdır.

Futbol, hayatımızın ta kendisidir…

Biraz umut, biraz öfke, biraz da çaresizlik...

Belki de bu yüzden bu kadar severiz onu. Çünkü her topun peşinde koşan futbolcu da, aslında bizim içimizdeki o çocuğun ta kendisidir. 

Kaybetse de yeniden dener, düşse de kalkar, yenilse bile bir gün kazanacağız der.

Hayatta çabanız, cesaretiniz ve umudunuz daima canlı kalsın. Muhabbetle…

 

Rıza CEYLAN

Eğitimci / Şair -Yazar / Davranış Bilimci

NLP Master Practitioner.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —