Dünya da akılla izahı mümkün olmayan garip şeylerin olduğu muhakkak.
İnsanlar, insanlığı ve dünyayı rahatlatmak adına proje üretiyorum iddiasında bulunurken, insanlığın sonunu hazırlayan proje uygulamaya başlıyorlar.
Yapılanlardan da milyarlarca insanın haberleri bile yok.
Uyguladıkları projenin insanlığın aleyhinde olduğunu düşünmeden yapıyorlar dense de, şahsen ben yapılanların bilinçsizce yapıldığı kanısın da değilim.
Düşünün; Bazı devletleri kendi ülkesi ve halkının yarınlarını güvenceye almak için övünerek silahlanma yarışı yapıyor ve çıkarları için insani duygularını emanete bırakıp kendinden daha zayıf, güçsüz devletlere karşı amansızca katliam uyguluyorlar.
İsrail’ in Filistinli Müslümanlara yaptığı gibi.
Sadece savaşlar la mı bu yol uygulanıyor? Hayır… Gıda alanında da insanlığın geleceğini karartacak projeler yapılıyor.
Dünya Ekonomik Formu (WEF) ile Birleşmiş Milletler (BM)in hazırladığı anlaşmaya göre “gıda üretimi küresel ısınmaya” neden oluyormuş. Bunu ortadan kaldırmak, küreselciler “iklim değişikliğinden” “gezegeni kurtarmak” için dünya çapında ki çiftliklerin kapatılması gerektiği konusunda ısrarcılar.
“Metan emisyonlarını” azaltacağı bahanesiyle 13 ülke Tarımsal üretimi azaltmak, çiftlikleri kapatmak, küresel kıtlığa yol açma taahhüdünü imzaladılar. Dünyada ki tarım arazilerinin küçültülmesi amaçlanıyor.
WEF anlaşmasına göre ne kadar tarım arazisini ortadan kaldırılacak onun tespitli yapmak için çalışıyorlar.
Bu anlaşmaya evet diyen ülkeler Arjantin, Avusturya, Brezilya, Burkino Faro, Şili, Çek Cumhuriyeti, Ekvator, Almanya, Panama, Peru, İspanya, Birleşik Devletler, Uruguay. (1).
Bu hastalığa yakalanan ülkeler içinde Türkiye’de var. Tarım ülkesi olan Türkiye şimdi tarım ürünlerini ithal edecek duruma geldi. Tarım ürünlerinin fiyatı el yakıyor. 31 Mayıs 2025 günlü Sözcü gazetesinde bir feryat vardı.
“Tarım kurudu, çimentomu yiyeceğiz” feryadını yönetenlerimiz duymuyorlar. Duysalar bile bunlar ne diyorlar acaba diye anlamam azlıktan gelip bön bön bakıyorlar.
İnanılacak gibi değil!
Çiftçi ve çiftçilik olmadığı zaman yiyeceğin olmayacağı bilinmesine rağmen Çitçilerin, Tarım arazilerinin, tarım işçilerinin, hayvan yetiştiricilerin azaltılması kabul ediliyor.
Çareyi nüfusu azaltmak olarak görüyorlar. Ama gerçek amaçlarından biri hedefte ki devlet veya milletlerin nüfusun azaltmak.
Nüfusun kaybedilmesi için çok önemli üç unsur var. 1) Kıtlık 2) Savaş 3) Önüne geçilmesi zor olan salgın hastalık.
Yazımıza konu olan üzüntü verici ve aynı zamanda insanlığın sonunu hızlandıracak gelişmeler oluyor mu? Fazlasıyla görülüyor. Savaş ise irili ufaklı her zaman var. Gittikçe de yaygınlaşıyor.
Kıtlıkla ilgili anlattıklarım eskiden tarım ülkesi olarak bilinen Türkiye’ de var. Türkiye’de ki bu tarımın neden hep geriye gittiğini, zayıfladığını bu çerçevede anlamak mümkün.
İnsanların insanlığı ve dünyayı yok etme garabetini bırakmadığı sürece ilerde doğal tarım ürünü, doğal et tüketmek imkânsız duruma gelecektir.
Bu uygulama sadece nüfusu azalmakla kalmayacak, normal gıda üreten nüfusun kalmayacağı gibi acı bir sonuca götürebilecektir.
(X) https:// www.globalresearch / 13- nations-sign- agreement- engineer-globalfamina/5860390 ( 13 ülke Gıda arzını yok etmek küresel kıtlığı tasarlamak için anlaşma imzalandı. 14 Haziran 2024