10 Ekim 2005 tarihinde yitirdiğimiz Atilla İlhan emperyalizme uşaklık eden gizli seçilmişler ile ilgili şunları söylüyor:
"Emperyalizmin etki alanı altında bulunan Türk Toplumunun komprador bir ekonomisi, komprador bir burjuvasi var.
Yani Türk Toplumu olarak komprador bir kültür içinde yaşamaktayız ve emperyalizm bu kültürü sürekli yeşertmekte..."
Bunu da şöyle açıklıyor Atilla İlhan:
"Sömürgecilik dünyada yayılmaya başladığında bu yayılmada nasıl bir yol bulunacağı konusunda tartışmalar doğmuş ve emperyaller güzel bir yol bulmuş.
Emperyal güçler, üzerinde hakimiyet kurmak istedikleri toprakları tespit eder ve buralara hıristiyan misyonerleri yollar.
Ardından hemen misyoner okullar açarlar, bizdeki bazı kolejler gibi...
Ve yanı sıra da bazı büyük şirketler oralarda acenteler açar ve ticaret başlar.
Bu başlayan ticareti geliştirebilmek için de birtakım büyük ticaret firmalarının temsilcileri o ülkelere gider. Gittikleri ülkelerde halkla ilişkiler kurmakta güçlük çekmemek için misyoner mekteplerinde hıristiyanlaştırdıkları yerlilere kendi dillerini, kendi kültürlerini öğretirler.
İşte artık burada yeni bir tip insan çıkar. Bu yeni tip insan; ana kültürüyle, baba kültürüyle yerli, ancak misyonerlerden aldığı eğitimle artık bir yabancıdır!"
Atilla İlhan, bu tip insanlara "Komprador " adını veriyor ve tanımladığı bu sıfatı daha da derinleştirerek emperyallerin sinsi projelerine adeta projektör tutuyor:
"Komprador, doğrudan doğruya bu yerli halkın içinden seçilmiş, dini, dili ve kültürüyle değiştirilmiş; yani kültürsüzleştirilmiş birinin emperyal ülkeye tâbi bir insan olarak kullanılması anlamına gelir."
Atilla İlhan komprador burjuvaziyi böyle tanımlıyor.
Ve ekliyor:
"Komprador burjuvazi, çıkarları ile sisteme bağlı bir insan tipi. Yaşam biçimi de bağlı olduğu sistemle aynı..."
Atilla İlhan bununla kalmıyor, sözü en can alıcı bölüme, toplumlardaki "aydın" geçinen gizli kompradorlara getiriyor.
"Komprador aydın, komprador burjuvaziyle işbirliği yaparak halkı aldatır. Komprador aydın, "iğdiş edilmiş aydındır"! Komprador burjuvaziye direnen halkı yanıltmakla görevlidir bu iğdiş edilmiş tip! Oysa halk direnirken aydınlarıyla bütünleşerek başarıya ulaşabilir. İşte, komprador aydının görevi burjuvazinin yanında yer alarak halkın başarısına engel olmaktır!"...
İşte Atilla İlhan, empatyalizmin yerli işbirlikçilerini ve aydın görünen iğdiş edilmiş tip'leri böyle tarif ediyor...
Bence bu tarife uyan çok isim var.
Sizce de öyle değil mi?...
Sağlıcakla kalın.