İSMAİL CİNGÖZ

Tarih: 02.10.2025 11:09

Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs'ü Fethi

Facebook Twitter Linked-in

1096-1272 yılları arasında Papa Urbanus'un yönlendirmesi ve çeşitli vaatleri ile Haçlı Seferleri sürecinin başladığı kabul edilmektedir.

Papa Urbanus tarafından harekete geçirilen Avrupalı Katolik Hristiyanlar tarafından, genellikle Müslümanların elindeki Orta Doğu toprakları (Kutsal Topraklar) üzerinde askeri ve siyasi kontrol kurmak için ardı ardına Haçlı Saldırıları yaşanmıştır. Bu saldırılar kapsamında Fatımi Devleti idaresinde olan Kudüs, 7 Haziran 1099 günü Toulouse Kontu Raymond de Saint-Gilles önderliğindeki Haçlılar tarafından kuşatılmaya başlanmış ve 15 Temmuz 1099 günü ele geçirilmiştir. Savaşın ardından Kudüs Krallığı kurulmuştur.

20 Eylül 1187 tarihine gelindiğinde Selahaddin Eyyubi, Kudüs’ün Haçlılardan geri alınması için kuşatma harekâtı başlatılmış ve 2 Ekim 1187 tarihinde kurtarılmıştır.

Eyyubilerden sonra yine bir Türk Devleti olan Memluk Devleti idaresine geçen Kudüs, 24 Ağustos 1516 Mercidabık Savaşı ile Osmanlı Devleti idaresine geçmiş ve 1917'ye kadar Türk yönetiminde kalmıştır.

Birinci Dünya Savaşı'nın önemli cephelerinden birisi olan Filistin Cephesi'nde Osmanlı Ordularının yenilgisi üzerine Kudüs, İngiliz işgaline maruz kalmıştır. Osmanlı ordusunun çekilmesinin ardından İngiliz Orduları Komutanı General Edmund Henry Hynman Allenby 11 Aralık 1917 tarihinde Selahattin Eyyubi'nin Şam'daki mezarına gelmiş ve bir ayağını mezarın üzerine koyarak "Kalk Selahaddin biz yine geldik!" demiştir.

1096'da başlayan Haçlı Seferleri için tarihi belgeler 1272'de bitti dese de bitmediği, Allenby’nin saygısız hareketi ile fiilen görülmüştür. Ancak savaş sahasının sadece Ortadoğu coğrafyası olmadığı da unutulmamalıdır.

12 Eylül 1683 tarihinde İkinci Viyana kuşatmasının başarısızlığı ve yaşanan bozgun ile başlayan Türklerin çekilme süreci Sakarya Meydan Muharebesi'ne kadar devam etmiştir. Bu süreç de Haçlı saldırılarıydı.

Son yüzyılda ve günümüzde ise BATI tarafından kurulan/kurdurulan ve eğitilerek, donatılarak Türk Milleti'nin üzerine salınan terör örgütlerinin saldırıları da Haçlı saldırılarıdır; çünkü süreç kesintisiz olarak devam etmiştir, etmektedir. Bazan hızını yavaşlatmış veya silahlı saldırı yerine kültürel saldırıya evrilmiş ama süreç devam etmiştir.

Türk Milleti'nin fıtratında kincilik yoktur. Bu nedenle kin gütmemektedirler. Lakin Türk Milleti yaşananları da unutmamalıdır. Unutulursa tarih tekerrür eder.

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —