Günümüz dünyasında ulaşım, kalkınmanın ilk adımıdır…
Yollar, raylar, limanlar ve havalimanları bir ülkenin damar sistemidir. Kalbiniz güçlü olabilir ama damarlarınız tıkalıysa vücut çalışmaz.
Bulgaristan Nevrokop da tam olarak bu durumda: canlı, üretken, çalışkan ama merkezden kopuk. Çünkü ulaşım zayıf.
Bir havalimanı, Nevrokop’u sadece Sofya’ya değil, dünyaya bağlar. Turizm, tarım, sanayi ve kültür bu sayede daha hızlı canlanır.
Bansko gibi büyük turistik merkezlere 30-40 dakikalık mesafede yer alan bir bölgenin hâlâ bir hava ulaşımı noktası olmaması, ancak ihmal ya da vizyonsuzlukla açıklanabilir.
Nevrokop Havalimanı Sadece Bölgeye Değil, Ülkeye Hizmet Eder
Bu havalimanı sadece Gotse Delçev’i değil; Blagoevgrad, Bansko, Smolyan, gibi şehirleri de içine alacak geniş bir bölgeyi canlandırabilir…
Kış turizmi, doğa turizmi ve kültürel turlar için alternatif bir destinasyon oluşturabilir.
Ayrıca Bulgaristan'ın güneyindeki Türkiye ve Yunanistan’a komşu bölgelerle ekonomik entegrasyon açısından da stratejik önem taşır.
Peki Neden Yapılmıyor?
Sorunun cevabı karmaşık değil. Siyasi irade yok. Yerel liderler bu projeye sahip çıkmıyor.
Sofya’daki merkezi otorite ise bu bölgeyi yatırım öncelikleri arasında görmüyor.
Fonlar başka bölgelere aktarılıyor, projeler erteleniyor, bölge halkı ise her yeni hükümette aynı umutla bekliyor.
Birçok uzman ve yatırımcı, bu bölgenin coğrafi konumunu bir fırsat olarak görse de, siyasi irade ve vizyon eksikliği her şeyi kilitliyor.
Oysa artık zamanı geldi: yerel halk kalkınmak istiyor, gençler iş istiyor, turizm sektörü nefes almak istiyor.
Kim Hayata Geçirebilir?
Yerel siyasetçiler, bu projeyi sahiplenmeli ve hükümete baskı kurmalı.
Avrupa Birliği fonları doğru bir şekilde yönlendirilirse, havalimanı projesi bölgesel kalkınma planına dâhil edilebilir.
Bulgaristan’daki Türk iş insanları veya Türkiye’nin büyük inşaat firmaları da teknik ve mali katkı sağlayabilir.
Sonuç Yerine:
Nevrokop Havalimanı artık bir hayal değil, bir zorunluluk.,,
Bu sadece bir pist değil; gençlerin umudu, turizmin can damarı, ticaretin anahtarıdır. Yeter ki inanalım, yeter ki sahip çıkalım. Çünkü gelişmiş ülkelerle aramızdaki en büyük fark ne teknoloji ne para: vizyon.
Nevrokop kalkınmak istiyor, sadece uçağını bekliyor.