H.Kübra Kişioğlu Uzman Klinik Psikolog

Tarih: 09.04.2025 16:51

Öfke: Tanımak, Anlamak, Yönetmek

Facebook Twitter Linked-in

 

Öfke, insana ait en temel ve doğal duygulardan biridir…

Psikoloji biliminde bu duygu, bir savunma mekanizması olarak tanımlanır. 

Kişi tehdit altında hissettiğinde ya da bir haksızlığa uğradığında, öfke duygusu devreye girer. Bu anlamda öfke, kötü ya da zararlı bir duygu değil; yerinde ve dengeli yaşandığında koruyucu bir işlev gören bir tepkidir.

Ancak öfke kontrol altına alınmadığında, bireyin hem sosyal ilişkilerine hem de iç dünyasına ciddi zararlar verebilir.

Çünkü kontrolsüz öfke, genellikle saldırgan davranışlarla birlikte ortaya çıkar. 

Bu durum hem kişinin pişmanlık yaşamasına hem de çevresindekileri duygusal olarak yaralamasına neden olur.

Bilimsel araştırmalar, bastırılan ya da uygun şekilde yönlendirilmeyen öfkenin, anksiyete bozuklukları, depresyon, hatta bazı psikosomatik hastalıklarla ilişkilendirilebileceğini göstermektedir. 

Ayrıca kronik öfke hali, bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etki yaratabilir, tansiyon ve kalp-damar hastalıklarına zemin hazırlayabilir.

Öfke yönetimi, kişinin duygularını fark etmesi ve uygun ifade yolları geliştirmesiyle mümkündür...

Bu noktada “farkındalık” çok kıymetlidir. 

Öfkenin altındaki temel duygular – kırgınlık, incinmişlik, reddedilmişlik, değersizlik – tanındığında, kişi öfkesini dışa vurmadan önce kendisiyle içsel bir bağ kurmaya başlar.

Klinik gözlemlerimizde görüyoruz ki; çoğu birey, öfkesini yöneltirken aslında “anlaşılmak” istemektedir. Ancak bunu bağırarak ya da saldırarak değil; açık, yapıcı ve şefkatli bir iletişimle dile getirmek mümkündür.

Burada irade eğitimi önem kazanır. 

Öfkeyi bastırmak değil; duyguyu kabul ederek ona yön vermek esastır. Tıpkı akan bir suyun yatağını değiştirmek gibi… 

Duygu var olacak ama akacağı yön sağlıklı olacak. Öfke; şiddete değil, sınıra, korunmaya ve bazen de hayır diyebilme cesaretine dönüşecektir.

Unutulmamalıdır ki, öfkeyi kontrol edebilmek sadece bir beceri değil, aynı zamanda bir olgunluk göstergesidir…

Bu beceri öğrenilebilir. Özellikle bilişsel davranışçı terapi, duygu düzenleme teknikleri ve nefes farkındalığı çalışmaları öfke yönetiminde etkili yöntemlerdir.

İnsanın kendini tanıması, öfkesini tanımasıyla başlar…

Çünkü öfke; yalnızca dış dünyayla değil, iç dünyayla da yüzleşmenin kapısını aralar. 

Orada bastırılmış çocukluk yaraları, anlaşılmamış ihtiyaçlar ve görülmemiş duygular vardır. 

Bu nedenle öfke kontrolü, aynı zamanda bir içsel olgunlaşma sürecidir.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —